“Şuurlu toplumun en önemli üyesi KADIN”

Prof. Dr. Necmettin Erbakan Vakfı Sakarya Hanım Komisyonları 8 Mart Dünya Kadınlar günü nedeni ile mesaj yayınladılar.

Hemen her konuda sosyal aktivite düzenleyerek varlıklarını gösteren Prof. Dr. Necmettin Erbakan Vakfı Sakarya Hanım Komisyonu Yönetim Kurulu 8 Mart Dünya Kadınlar günü nedeni ile mesaj yayınladılar.

Yayınlanan o mesaj

KÜRESEL KADIN ANLAYIŞI VE HAKLARIGünümüz dünyasına her yönüyle nüfuz etmiş olan kapitalist düzen, siyaseti ve ekonomiyi tahrip ettiği gibi kadın ve aile üzerinde de büyük tahribata yol açmıştır.Sanayi Devrimi ile birlikte, evinin dışında da çalışmak ve üretim yapmak zorunda olan kadın, ailesi, çocukları ve toplum için hayati önemi olan annelik rolünün dışına çekilmiş, düşük ücretlerle çalıştırılarak iş gücü sömürülen bir iş makinesi haline getirilmiştir. Buna en büyük dayanak da Kapitalist düzende ortaya çıkan, sınırsız ihtiyaç anlayışı olmuştur. Sınırlı üretime karşılık, sınırsız olan ihtiyaçların karşılanması için, çalışma saatleri, düşük ücretler, aile ile iletişim bozukluğu, çocukların ihmali bile göz ardı edilmiştir. 21.Yüzyılda bunlara eklenen, reklâmlarla beslenen aşırı tüketim çılgınlığı, her türlü lükse düşkünlük, bencillik, doyumsuzluk hastalıkları en çok kadınları etkisi altına aldığı için de kadın, kapitalist düzende hem emeği hem cebi hem de duyguları sömürülen, mevcut düzenin olumsuzluklarından en çok etkilenen taraf olmuştur. Kadının bu olumsuz ruh hali çocuklarının psikolojisine da etki etmiş, toplumun geneline yayılan bir hastalık halini almıştır. Tatmin olmayan maddi ihtiyaçlar sebebiyle, hırsızlıklar ve cinayetler her toplumda yaygınlaşmıştır.Modern çağın en yaygın sosyal faaliyetleri içinde yer alan, kadına hak ve özgürlük sağlama çabalarının merkezinde de yine kadınların sömürülmesi isteği olduğu apaçık ortadadır. Dünya çapında faaliyet gösteren yüzlerce sivil toplum kuruluşu olmasına rağmen, kadına yönelik fiziksel ve duygusal istismarın giderek artması da bunun en büyük delilidir. Kadınlara hak ve özgürlük kazandırma çabasındaki bu kuruluşların büyük bir kısmı kilise bağlantılıdır. Kendi ülkelerinden çok Müslüman ülkelerde faaliyet gösteren bu kuruluşlar, kadınları maneviyattan uzaklaştırıp, popüler kültürün esiri yaparak, öncelikle kadının akabinde de ailenin deformasyonunu hedef edinmişlerdir. Maalesef bunların yerli taklitçileri de mevcuttur. Bu kuruluşlar, kendi toplumlarındaki şiddet ve istismarı görmüyormuş gibi, Müslüman kadının ezildiği ve şiddete maruz kaldığı görüşünden hareketle Müslüman ülkelere yaptırımlar uygulatma peşine düşmüştür.Modern çağ diye tanımlanan son iki yüzyılda da, kadın, özgürleşmek, ekonomik bağımsızlığını kazanmak, her alanda söz sahibi olmak adına takatinin üzerinde çaba harcamaya, kendisi ile aynı eğitim düzeyi ve birikimi olan erkeklerden kat kat daha fazla performans göstermeye zorlanmaktadır. Bu durum kadını, duygusal ve fiziksel olarak istismar olarak tanımlayabileceğimiz olumsuz bir ruh hali içine sokmaktadır. Bu da kadını, aileyi ve dolayısıyla toplumu ve insanlığı derinden sarsacak sonuçlar doğurmaktadır. Aşırı tüketim çılgınlığı, doyumsuzluk, evlilik hayatında yaşanan problemler, sorunlu çocuklar ve gençler, uyuşturucu kullanımı, cinnet olayları, intiharlar gibi global problemler, modern çağda kadının yaşadığı olumsuzlukların toplumdaki acı yansımalarıdır.Müslüman Toplulukların temsilcileri olarak bizler bu kötü gidişatı tersine çevirmek, kadını ve aileyi modern çağın cahiliye karanlığından Asr-ı Saadetin aydınlığına tekrar kavuşturabilmek için, ifsat odaklarından daha fazla çalışmalı, konuşmayı bırakıp, icraata yönelmeliyiz. Bunun için;1- Kâinatın muhteşem nizamı gereği erkek ve kadının oluşturduğu denge mutlaka dikkate alınmalıdır. Kadın ve erkeğin fıtri özellikleri dolayısıyla her alan farklı görevleri olduğu göz ardı edilmemelidir.2- Kadının maddi ve manevi olarak istediği her alanda eğitim görmesi için gerekli imkânlar sağlanmalıdır. Bilinçli ve eğitimli bir kadın, toplumdaki küçük problemlerin büyük yaralar açan sorunlara dönüşmesini engelleyecek en güçlü unsurdur.3- Emperyalist güçlerin küresel amaçlarına, “Yeni Dünya Düzeni”ne hizmet edecek etkinlikler çerçevesinde "Popüler Kültür" akımları geliştirilmiştir. Farklı farklı dünya milletlerini etki altında tutmak, bir amaca yönlendirmek maksadıyla geliştirilen popüler kültür, televizyon, yazılı medya, internet gibi kitle iletişim araçlarıyla, dünya üzerinde etkileyici gücünü iyice perçinleştirmiştir.Kendilerini yeryüzünün ilahları olarak gören belirli aileler ve küresel baronlar, ellerinde bulundurdukları para, medya, silah ve diğer güçlerle oluşturdukları küresel ağlarla dünyanın her yerine kolaylıkla müdahale edebilmektedirler.Buna karşılık, özellikle İslam Toplumlarında, fıtratına uygun olarak kâinattaki dengeye katkısı olan, toplumların, medeniyetlerin gelişimi ve bekasına önemli etkileri olan öncü kadın örnekleri de mevcuttur.Bu gerçekten hareketle;Ailenin ve toplumun temelinde önemli rolü olan kadının eş ve anne olarak en iyi şekilde yetişmesi için, insanlık tarihinde önemli yeri olan rol modeller belirlenmeli, bu modellerin yaşayışı ve düşünme tarzı ile ilgili eğitim programları hayata geçirilmelidir. Genç kızlara ve evli hanımlara İffet ve güzel ahlak timsali Hz. Meryem gibi olmak özendirilmelidir.Kadınlar toplumu ıslaha yönlendirecek aktif siyasi faaliyetlerinde aileleri ve erkek siyasetçiler tarafından güçlü bir şekilde desteklenmeli, topluma öncülük etmelerinin yolu açılmalıdır. İlim ve takva sahibi olmak ve toplumdaki aktif rolü açısından kadınlar, Hz. Ayşe gibi olmaya özendirilmelidir.Ekonomi ve ticaret alanında kadınlar reklâm aracı ve en büyük hedef kitle olmaktan kurtarılmalı, kendi ekonomik faaliyetlerini yürüten ve yöneten Müslüman kadınların sayısı artmalıdır. Kadınlar, en zor ve kötü ortamlarda dürüst ve namuslu ticaret yaparak ekonomik özgürlüğünü kazanan Hz. Hatice gibi olmaya özendirilmelidir.Küresel emperyalist güçler, kendilerine düşman olarak, İslam dinini gördükleri için özellikle kadın merkezli bir İslam Korkusu oluşturmaya çalışmaktadır. Dinin kadını köleleştirdiği, zorla kapattığı izlenimi uyandırılmak istenmektedir. İslam dünyası İslamiyet’i, tüm dünyaya doğru bir biçimde tanıtmalıdır.Yukarıda sayılan tüm dış tehlikelerin yanı sıra asıl tehlike, ahlak ve maneviyattan yoksun nesillerin yetişmesidir. Tüm İslam Toplumları “Önce Ahlak ve Maneviyat” sancağı altında birleşmelidir.Dünyada savaş, yoksulluk, ahlaki çöküntü gibi sebeplerle mağdur olan kadınların sıkıntılarını gidermek için uluslar arası “Kadınlarla Yardımlaşma ve Dayanışma Örgütü “ kurulmalıdır. Bu örgüt sadece Müslüman kadınlara değil, dünyanın her yerindeki mağdur kadınlara yardım eli uzatmalıdır. Böylelikle İslam toplumları ve diğer yardıma muhtaç toplumlar misyonerlik faaliyetlerinden ve köleleştirme politikalarından korunmuş olacaktır.Kadınlar; İnsanların saadeti için “Şefkat ve Barış”ın esas alındığı, iyinin, doğrunun, güzelin, faydalının, adil olanın hâkim olduğu “Yeniden Büyük Türkiye”nin ve “Yeni Bir Dünya”nın kurulmasında görev alan şuurlu topluluğun en önemli üyeleridir.Bugün kadınların onurlu bir hayata her zamankinden daha fazla ihtiyaç duydukları bir dönemden geçtiğimizi, işlenen insanlık dışı suçlara en fazla kadınların ve çocukların maruz kaldığı bir dünyada yaşamakta olduğumuzu düşünürsek, ülkemizde;“Yaşanabilir Bir Türkiye” ve “Yeniden Büyük Türkiye” için,Yeryüzünde de barışın ve huzurun tesisi maksadıyla;Toplumları yöneten ve şekillendiren siyasi iradenin, kadının yaşantısı üzerindeki yasakçı ve yıpratıcı etkilerinin ortadan kaldırılması için,Müslüman kadının ve Aile kurumunun dolayısıyla İslam Toplumlarının yeryüzünü ifsat eden unsurların etkisinden kurtulması ve ıslaha yönelmesi için,Tüm insanlığın yeniden saadet çağına kavuşabilmesi için,“YENİ BİR DÜNYA” diyoruz.

08 Mar 2018 - 00:17 - Siyaset



göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak NetGaste Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan NetGaste hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler NetGaste editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı NetGaste değil haberi geçen ajanstır.