Sevgili okurlar…
Kaç kez yazdım,
Yine yazıyorum.
Bundan sonra da yazmaya devam edeceğim.
Beni kimse bu konuda yıldıramaz.
Sakarya Milli Eğitimindeki kokuşmuşluk.
Taa Ankaralara kadar vardı..
Bilesiniz..
Baksanıza 18 Kasım'a kadar tüm boş kadrolar dolmalıydı.
Ancak, hala bu kadrolara atama yapılabilmiş değil.
Neden Acaba?
Geçen hafta biliyorsunuz,
Sakarya'nın en gözde okullarından olan
Cemil Meriç Lisesi'nde yaşananlar..
Tam bir rezillik..
Pespayelik..
Bu ne yahu?
Okul Aile Birliği görevden alınan eğitimciyle ilgili bildiri okumak istiyor.
Çağdaş, Aydın ve Uygar Eğitimci..
Konuyla ilgisi olmayan
Tabiri caizse, kapının son mandalı dediğimiz kişi..
Müdahil oluyor..
Tacizde bulunuyor..
"Yapamazsınız" diyerek..
Kim bu arkadaş?
Hani Hükümete yakın sendikacı olan.
Cemaat sayesinde buralara gelip de
17 Aralık süreci sonrasında cemaati mendil gibi atarak "Temiz pak olduğunu" ilan eden Sendikacı..
İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı sayesinde
Nasıl bir başarı elde ettiyse 100 üzerinden 97 puan verilen, kişi..
Yaa..
Evet evet..
Ta kendisi..
97 Puan verilerek, Sakarya'nın en gözde okullarından olan Vali Mustafa Büyük Kız İmam Hatip Lisesi'ne müdür yapılmak istenen zatı muhterem..
Hutbe yok..
Hatiplik yok.
Hatta,
İmam-Hatip ile alakası yok..
Ama ne önemi var..
"Kız okullarına, kız müdür ataması yapılacak " diyerek talimat veren, yönetmelik çıkaran
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı,
Hatta Başbakan Ahmet Davutoğlu,
12. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da kimmiş...
Öyle ya..
Bunlara rağmen,
Bu vatandaşa,
Tüm Sakarya'daki eğitimcilerin hakkı, hukuku yenilerek
97 puan verenlerin amacı başka..
Bu adam İmam Hatip'e hem de Kız İmam Hatip'ine müdür olacak...
İşte o kadar...!
Ve bu yüksek puan verilen,
Methiyeler düzülen..
Değerli, muhterem hoca efendi..
Bildiğiniz gibi,
Cemil Meriç'te kendisine ve eğitim camiasına yakışmayan bir davranış içinde bulunarak, işi hukuk boyutuna taşınmasına vesile olmuş.
Bizim önceki sendikacı,
Şimdiki Milli Eğitim Müdür Yardımcısı
Kardeşimiz..
Kendi görüşü doğrultusunda olmayanları
Cemaatçilikle suçlayan şahsiyet..
Eğitimin dibine dinamit koymaya ısrar ve inatla devam ediyor..
O'na kalsa edecek de..
Allah, fırsat vermiyor..
O'nun felsefesi, yapısı, her şeyi
"Ben ve biz"..
Hak, hukuk, kariyer, liyakat hikaye..
Ama suç O'nun değil..
Ona göz yumanlarda.
Baksanıza, ne Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu,
Ne AK Parti İl Başkanı Recep Uncuoğlu,
Ne de Milletvekilleri;
"Hoop, Ne yapıyorsun sen? Bize rağmen bu şehrin eğitimini altını üstüne getiriyorsun" demiyor..
Acaba;
"Bakan hanım beni getirdi. Ben onun adamıyım. Bana kimse dokunamaz " dediği için mi
Merak ediyorum..
Ama, tüm bunların dışında
Adam gibi bir adam var..
Evet. Siyasilere pek de yüz vermeyen.
Doğru bildiğinden şaşmayan
Sakarya Valisi Hüseyin Avni Coş..
Gerisi hikaye..
İnanıyorum ve güveniyorum..
Bu şehri istediği gibi peçete kağıdına çevirmek isteyenlere fırsat vermeyecek..
Gerekirse kulak çekecek.
Gerekirse Bakan'ı, sendika genel başkanını arayarak.
"Sizin buradaki çocuklar, eğitimi yaz-boz haline getirdiler. Bunlar cahildir, ne yaptıklarını bilmiyorlar" lütfen gereğini yapın. Yoksa ben yetkimi kullanarak yapacağım" diyecek..
Evet.
Yoksa,
Vah, vah..
Tühh.
Ne yapacağız, şimdi?
Demenin kimseye faydası olmayacak..
Günün Sözü;
"Aydınları korkak olan
Ülkenin,
Zalimleri
Cüretkar Olur"