İsrail’i tükürüğümüzle boğarız!

EĞER bütün dünya halkları İsrail'e ve siyonizmi kayıtsız, şartsız ve destekleyen Amerika'ya “dur” demezse sadece Ortadoğu değil, pek çok ülke bundan zarar görecektir. Vakti zamanında ne demişti ABD?  “Irak’ın elinde füzeler, nükleer bombalar ve bol miktarda mühimmat var” diye… 

Sonra ne yapmıştı?  Irak’ı işgal edip, yangın yerine çevirmişti… Sonraları bir DEAŞ icat ettiler…  Kafa kesmeler, terör eylemleri falan derken, DEAŞ’la mücadele altında Ortadoğu’da kanlı katliamlar yaptı, Irak’ın kuzeyinde ve Suriye’de PKK terör örgütünü desteklediler…  “Ortağımız” dedi ve YPG-PYD terör örgütleriyle birlikte iş tuttular… 

Şimdi neyin peşindeler peki? 

Hamas’ın İsrail’e yönelik olarak başlattığı Aksu Tufanı operasyonundan yeni bir malzeme devşirmek… 

Yoksa cehennemin dibinden kalkıp gelerek Akdeniz’e ne diye gemi indirsin ki ABD?  Uzun sözün kısası:  Küfür tek millettir, tek!  Dolayısıyla hangi kılıfa girerlerse girsinler, hangi yoldan dönerlerse dönsünler, varıp birleştikleri nokta hep aynı olacaktır onlar için… 

Siz zannediyor musunuz ki, Filistin’de katledilen masum Müslümanlar için onlar gerçekten üzülüyor? Eğer öyleyse yanılıyorsunuz…  Zira öldürülenler Müslüman olduktan sonra onlar için ne insan haklarının bir önemi var, ne işgalin, ne de katliamların… 

Gelelim bir diğer hususa:  Filistin topraklarında yaşanan işgal, zulüm ve katliam, sadece bizlerin, yani Türkiye’nin meselesi midir? Değildir…   Kaldı ki, Kudüs yalnızca İslam alemi için değil, semavi bütün dinler için mukaddes bir anlam ifade eder…  Kudüs, bizim için ne ise, “Ben Müslümanım” diyen Suudi için de, Katarlı için de, Ürdünlü, Mısırlı yahut Afgan hiç fark etmez, ümmetin tamamı için odur…  Ama bakıyoruz da…  İslam dünyasının umurunda bile değil, bu olup bitenler…

Müslümanlar olarak bizler uyanmadıkça, doğruyu görmedikçe, bulmadıkça ve dosdoğru istikamete sarılmadıkça, iflah da olmayız, felah da bulmayız…  El hak, zerre şüphemiz yoktur, olamaz:  “Allah, nurunu muhakkak tamamlayacaktır…”  Ama önemli olan Cenab-ı Hakk nurunu tamamlarken, asıl bizim ne yaptığımız, nerede durduğumuz ve ne halde olduğumuzdur…

HEDEF TÜRKİYE

EĞER haberler doğruysa Çin de, 5 savaş gemisini Doğu Akdeniz açıklarına gönderiyor. ABD’nin iki savaş gemisi zaten orada.

Bir yanda Rusya’nın üstü kapalı tehdidi var, tabi bunlardan önce ABD’nin Yunanistan’a yakın olan Dedeağaç’ta devasa büyüklükte bir üs kurduğunu da hatırlatmadan geçemeyeceğim.  Tüm kareleri birleştirip büyük fotoğrafa bakınca ben ne görüyorum dersiniz? Söyleyeyim; hedefin Türkiye olduğunu görüyorum.  

Şu anda dört bir yandan kuşatılmış durumdayız ve Ortadoğu’da bizim üstlendiğimiz barışçıl rol çok önemli.

En önemlisi de, yaşanan bu olayların zamanlaması.

Bakın biz Ortadoğu’daki birçok oyunu bozduk, oradaki terör koridorunu darmadağın ettik, terör örgütüne büyük darbe vurduk.

Bölgede bir kürt devleti kurma planlarını alt-üst ettik. Ama şunu gözümüzden kaçırmamamız lazım; bu Siyonistlerin Arz-ı Mev’ud hedrefleri var. Yani onların tahrif edilmiş inanışlarına göre, Fırat ve Dicle arası onlara vaat edilmiş topraklar.

Bu topraklar içerisinde Türkiye’nin Güneydoğu’su da var. Ve bana öyle geliyor ki, Filistin’deki bu karmaşanın ardından bu Siyonist yapı bu kez de Türkiye’nin karşısına dikilecek.

Kabul edelim; İsrail’i biz tükürüğümüzle boğarız, sadece Tatangalarımızı oraya göndersek, İsrail’in altını üstüne getiririz de, mesele sadece İsrail değil ki!

Şu anda dünya, daha doğrusu “ikiyüzlü batı” bir araya gelmiş, İsrail’i destekliyor.

O yüzden bizim bu süreçte çok akıllıca hareket edip, denge politikası izlememiz gerekiyor. Ve bir not daha var ki, bunun da gözden kaçırılmaması icap ediyor.

İsrail-Filistin savaşında iki dev aktör var, biri Çin, diğeri ABD.

Bu savaş üzerinden aslında her iki ülke de birbirine farklı mesajlar veriyor. Rusya ise şimdilik beklemede; o da eğer bu mesajlaşma sürecine dahil olursa, işler işte o zaman karışacağa benziyor.

Uzun sözün kısası; Türkiye’yi bölgede çok zorlu bir diplomatik maraton bekliyor.

Diğer yandan! Bu günlerde, Gazze'de yaşanan katliamlara; “Filistin sorunu” gözüyle bakıp Arap-İsrail anlaşmazlığını; Hamas-İsrail çatışmasına indirgediğimiz sürece ne Kudüs kurtulur, ne de Filistin özgürleşir.

Cenab-ı Allah sonunu hayra çıkarsın!