Benim bugünkü yazımın konusu
Tüm öğretmenler için değil.
Ücretli öğretmenler ile alakalı.
Hani sezon başında,
Araya birçok insanı sokup,
Yılda 8-9 ay o da yarım yamalak çalıştırılan,
Çalıştıkları günün SGK’sı ödenen,
Kadrolu öğretmenler ile aynı mesaiyi yapmalarına rağmen,
Onların 4’te bir,
Asgari ücretlinin yarı maaşını alan
Ücretli Öğretmenler.
Evet,
Bunların ahından kimler ne yapacak?
Nasıl yapacak?
Gerçekten bilemiyorum.

AK Parti’nin geçen hafta sonu yapılan kongresinde yeniden Genel Başkanlığa seçilen
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,
- “Yaptıklarımızı görmüyorlar” diyerek yaptığı sitemli konuşmasında:
- "Maalesef bunların gözleri var görmüyor,
- Eğitimde derslik sayımızı 343 binden 620 bine,
- Üniversite sayımızı 76'dan 208'e yükselttiğimizi,
- Okullarımıza 800 bin yeni öğretmen atadığımızı,
- Üniversite öğrenci sayımızı 7,5 milyona çıkardığımızı,
- Yurt kapasitesini 950 bine ulaştırdığımızı, mesleki eğitimi güçlendirdiğimizi görecekler. Ama böyle bir dertleri yok” açıklamasında bulunmuştu.
İyi güzel de,
Ücretli öğretmenler, tüm bu yapılanların yanında,
Peynirin 200 TL,
Yumurtanın 100 TL’ye satıldığı,
Ev kiralarının 8-10 Bin TL’den,
15 Bin TL’ye kadar uzandığı,
Motorinin 40 TL bandında olduğu,
Dolmuş ücretlerinin
13 ila 25 TL olduğu bir zamanda.
Asgari ücretliye 11.400 TL,
Emekli’ye 7.500 TL
Verilen bir dönemde,
Ücretli öğretmeni,
Bu ay aldığı ücret ise 6-7 Bin TL,
Evet evet, yanlış okumadınız.
Bir ay çalışıyorsunuz,
Üstelik kadrolu öğretmen ile aynı dersi veriyorsunuz.
Alınan ücret 6 Bin TL civarlarında.
Ben değil,
Ücretli isyanda...
Sessiz çığlık atıyorlar.
Her şeyi duyan ve görene,
Her anımızı kayda alana,
Haksızlık yapanları da,
Haklı olanı da izleyene,
Bize şah damarımızdan daha yakın olan Allah’a bu şikayetleri!
Bana gelen birkaç şikayeti sizlerle paylaşmak istedim.
Ben, bu sessiz çığlığın sesi ve
Bir nebze yaralarına merhem olabilirsem ne mutlu bana...
Buyurun okuyun dostlar:

- “Bildiğim tek iş öğretmenlik. Aslında bunu iş olarak da görmüyorum.
- Bildiğim, o çocuklara faydalı olabilmek.
- Ama bunun yanında mecburiyetlerim var.
- Bu işi (ücretli öğretmenliği) sevmeden yapanlar da var.
- Kimi hava olsun,
- Kimi keyif aldığı için,
- Kimi kaş, göz yaptırmak, boş zamamını değerlendirmek için yapıyor.
- Ama tüm bunların yanında,
- Hakkıyla bu işi veren,
- Vermek için çaba gösteren o kadar çok ki...
- Sayı ile ifade edilemez” diyor.
Başka bir ücretli öğretmen ise:
“Her ay çalışma saatleri değişir.
İş takvimine göre, ekim ayı farklı olur.
Kasım ayı daha farklı.
Araya bir hafta, iki hafta tatiller girer.
Sigorta günleri de farklı olur.
Çalıştığımız güne göre ödeme verilir.
Hiçbir hakkımız yoktur.
Tek kalemle işe başlatılır,
Tek kalemle iş aktifimiz sonlandırılır.
Hasılı bu işe girmek zordur ama,
Görevden atılmak çok kolaydır” diyor.
Başka bir ücretli öğretmen ise:
“Beraber çalıştığım arkadaşım kadrolu.
Aynı saatte derse başlayıp, aynı saatte işten ayrılıyoruz.
7 Saat yazılır ve diğer kadrolu öğretmenlere göre ders ücreti yüzde 25 daha fazladır.
(Maaşlarında olduğu gibi)
Oysa maaşımız kadrolunun 4’te biri olmasına rağmen yüzde 25 bize uygulanmaz.
Aslına bakarsanız,
Özel eğitimde de bunun uygulanması gerekiyor,
Ancak yapılmıyor.
Çalışmadığımız, mesai yapmadığımız zamanlar SGK’lı olarak gösterilmiyoruz.
Yaz ayında ve ara tatillerde ne ücret alıyor, ne de SGK’lı gösteriliyoruz” diyor...
Bitmedi..
Başka bir ücretli öğretmen:
- “Aynı mesaiyi yaptığımız,
- Aynı okulda aynı havayı soluduğumuz,
- Aynı öğrenciye eğitim verdiğimiz diğer kadrolu arkadaşlarımız bize,
- “Bu size verilen çerez parası. Nasıl geçinebiliyorsunuz?” demekte.
- Ama hamdolsun Allah’a ne denebilir ki?
- Sonuçta bizi zorla tutmuyorlar.
- Bu iş de olmasa açız.
- Açıktayız....” diyor çaresizce.
Ücretli öğretmenler öylesine dertli ki,
Başka biri de:
“Benim Eylül 2023 maaşım 6 Bin 600 TL olarak yattı.
Aylıklarımız iş takvimine, çalışma saatlerine göre yatırılıyor.
Yani ne kadar mesai, o kadar ücret. Hafta sonu , tatil vs. olduğunda ücret ödenmiyor. Bu ücret ile biz bir ay evimizi nasıl geçindirir, aşımızı nasıl kaynatırız?
Allah’a inanan,
Kuldan utanan, bize bir akıl versin.
Biz bu işin altından kalkamıyoruz” diyor.

Bitmedi..
Devam ediyoruz...
Sıkıntı öylesine büyük ki...
Yaz yaz bitmez...
- “Ücretim yattığında sevinmiştim.
- Bu yıl geçen yıldan daha farklı olur.
- Daha iyi para alırız.
- Sıkıntı çekmeden yaz ayına kadar idare ederiz diye düşünmüştüm.
- Ama, maaşım yattığında şok oldum.
- Geçen yıl ile aynı idi ücret.
- Zamlanmamıştı.
- Oysa ben geçen yıl iki çocuğum ile 5 Bin TL’ye oturduğum evde bu yıl ev sahibimizin yaptığı zam nedeniyle yalvar yakar 8 Bin 500 TL’ye oturuyorum.
Meyveyi tane ile,
Sebzeyi sayı ile alıyorum.
Kış hazırlığını dahi vallahi de billahi de yapmadım.
Zeytin, yumurtayı da sayı ile alıyorum.
Patates, soğanı kilo ile almadığım çok zaman oldu.
Ne yapacağım?
Nasıl yapacağım?
Allah aşkınıza ben nasıl geçineceğim?” diyor...
Ardından ,
“Bu yazıyı size yazarken ağlıyorum.
Sizi de üzdüm.
Hakkınızı helal edin” diyerek,
Çaresizliğinin ne denli olduğunu gözler önüne seriyordu.
Evet kıymetli okurlar,
Değerli siyasetçiler,
Bürokratlar,
Ülkeyi yöneten her kim var ise,
Evinizde,
Yakıtı,
Suyu,
Elektriği,
Doğalgazı sorun yapmadan yaşayan,
Aile saadeti ile hayatını idame ettiren,
Maddi sıkıntı çekmeyen
Herkes...
Bu sessiz çığlığa ses versin.
Yoksa..
Vay halimize.
Benden demesi.....
Güzel söz:
Hz. Ali’ye sormuşlar.
‘Dünya nedir?’ diye.
Hz. Ali;
“Helalinde hesap var.
Haramında azap var” demiş.
Yorum yazarak NetGaste Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan NetGaste hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler NetGaste editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı NetGaste değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak NetGaste Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan NetGaste hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler NetGaste editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı NetGaste değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(12)İbrahim Iskender - Necdet bey bugün ki köşe yazınız çok anlamlı ve yerinde bir köşe yaİsi olmuş.
Bu kanayan yara sadece öğretmenler için değil bugün bir çok resmi kurumlarda kurulan özel şirket adı altında çalışan bir çok insan gerçekten geçim sıkıntısı ile karşı karşıya. Bu konuyu iyice araştırarak irdelemenizi çok istiyorum.
Bu insanların hakları verilmeli yoksa onların hakları bizlerin üzerinde bir yük olarak kalacak ve öte tarafta onları ödemek çok zor olacak.
Hakkı. Ürgüplü - Çok yazık ... Çokkkkk
Canan R. - Necdet Bey. İlk kez ücretli öğretmenlik ile ilgili yazdınız. Yazılarınızı takip ediyorum. Allah razı olsun. iy iki yazdınız. Ağlayarak okudum. 3.500 kira veriyorum. 2 çocuğum var. Eşim işten çıktı. 4 kişi tek odada yaşıyoruz. Çok zor bir geçim. İnanın eğitim verdiğimiz çocuklara hissettirmemek için, kendimizi yiyip bitiriyoruz. Allah hayırlı eylesin. Sözüm yok başka. Teşekkürler.
Sıla - Diyecek sözüm yok. Ben Kainatın Efendisine havale ettim.
Keremcan - Hiç kimse bizi adam yerine koymazken. Siz lütfedip bizleri kaleme almışsınız. Allahım razı olsun. Allahım sesimizi duyursun . Necdet Bey çok sağolun.
Grand59 - Kimi yer kimi bakar kıyamet ondan kopar.
Selma - Allah aşkına simit ve çay hesabı yapsak da geçinemiyoruz. Geçinemeyiz. Bizim bu dünya nimetlerinden faydalanmaya hakkımız yok mu. Biz Allah kulu değil miyiz? Biz insan değil miyiz? Neolur. Duyun artık. Duyunnn
Geçinemiyorum - Allahım sahibiz de sensin, tek yakaracağımız da sen. Bizi bu cendereden hayırlısı ile çıkar. Yarab, bize el açtırma. Yarab senden başkasına secde ettirme. Yarab. Bize bu zulmü reva görenleri de bizi zora sokanları da biz senin dediğin gibi sana havale ediyoruz. Amin
Sabır Yarab - Sayın Bakanımız personelinizin nasıl ay sonunu getirdiğini araştırmak için yanınızda üç beş kişi yok mu? Bizi araştırsanız. Bizi inceleseniz. 6.600 Tl maaş nasıl geçineceğiz. Allah aşkına. Ben ve çocuklarım 4 yıldır Ezine peyniri alamadık. En ucuz zeytin 80 Tl. üstelik yarısı çürük ve içi boş. Lütfen duyun sesimizi. Lütfen.
Ücretli Öğretmen - Sezon başında atama için kırk takla atarız. Yalvarır yakarırız görev almak için. Bu da olmasa, açız. Açıktayız. Ama bununla da olmuyor. Ne yapacağız? Allahım bize yol göster
Susuyorum. Çünkü - Yaradan görüyor. Aç değiliz , ama iyi beslenemiyoruz. fatura fabisi oluştu. çeşmeyi açamıyor, elektriği rahat kullanamıyor, vife yerine sınırlı kotalı cepten internet kullanıyoruz. doğlgazı bakalım yakabilecek miyiz? 6.600 ile ne oluyorsa. Kiradayız ve 4 Bin lira kira veriyorum.
Bir Bilen - Allahım sizden razı olsun. Aynen öyle. Ev sahibi ile mahkemeliğiz. İki evladım var. Evimde battaniyelerle oturuyoruz Daha kış gelmedi. Aldığım maaş. 6.600 Tl. Allah aşkına Lillah aşkına bizi duyun ne olur?
Yazılan yorumlardan NetGaste hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler NetGaste editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı NetGaste değil haberi geçen ajanstır.