Geçtiğimiz hafta başında (16-17 Mayıs) “Bağımsız Yaşam İçin İstihdam” başlıklı Uluslararası bir sempozyum vardı Anadolu Üniversitesinde… Erasmus AB Projesi olan, Eskişehir Valiliği, Anadolu Üniversitesi ve Eskişehir İl Millî Eğitim Müdürlüğü tarafından 3 yıldır çalışılan ve 3 Avrupa ülkesinin de dahil olduğu projesinin kapanış oturumuydu asılında…
Türkiye’de ki engellilerin istihdamıyla birlikte İspanya, İtalya ve Avusturya’nın da bu konudaki çalışmalarını özellikle de uzun vadede eylem planlarını da görmüş olduk. Hem STK lar hem işverenler, hem çalışma hayatı içinde olan özel gereksinimli bireyler, hem öğrenciler ve özel eğitimle ilgili pek çok kişi dahil olduk bu güzel oturuma. Oldukça ilgi çekici, içeriği çok iyi hazırlanmış, çok iyi organize edilmiş epey farkındalık kazandıran sunumlar yapıldı.
Bu tür konular daha çok özel gereksinimi çocuğu olan aileler ve özel eğitimde çalışanlar arasında kalıyor maalesef ve yeteri desteği bulamıyor.
Engellilerin istihdamı konusu çok az gündem olan, bazı özel günlerde laf arasında geçiştirilen bir mesele ne yazık ki.. 3 Aralık, 21 Mart, 2 Nisan, 10-16 Mayıs haftasında engellilere yönelik fark yaratılmaya çalışılıp eğitim ve toplumsal farkındalık konusunda çeşitli etkinlikler yapılsa da istihdam meselesi çok da dillendirilmiyor.
Bunun bir nedeni engellilerin eğitimi konusunda hala istenilen düzeye ulaşılamama, bir diğer neden de toplumsal alanda eşitsizlikler konusunda henüz yeterli düzenlemeler olamadığı için biraz saman altı yapılıyor bu konu. . Bu sempozyum bu anlamda oldukça dikkat çekiciydi. Özellikle ele alınan konu zihinsel yetersizliği olan bireylerin istihdamıydı ki bu alan engellilerin istihdamında çok daha az yer bulan ve görmezden gelinen bir durum…
Engelli bireylerin istihdamında yasaya göre, tüm vücut fonksiyonun en az %40’ından yoksun olduklarını, yetkili sağlık kuruluşlarından alacakları engelli sağlık kurulu raporu ile belgeleyen bireyler engelli statüsünde iş arayabiliyor Ne kadar istihdam ediliyorlar asıl mesele o. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 30 uncu maddesinde öngörülen kota sistemi kapsamında 50 veya daha fazla işçi çalıştıran kurumlar işyerlerinde % 3 engelli, Kamu işyerlerinde ise % 4 engelli çalıştırma yükümlülüğü var.
Kamu işyerlerinde engelli istihdamında ayrıca EKPSS şartı var. Şimdi bu çok önemli. Kota olayı iyi güzel de bu tüm engel gruplarını kapsadığı için sağlıkla ilgili çeşitli engelli raporu olanlar ve özellikle bedensel engelliler tercih edildiği için özel kurumlarda zihinsel yetersizliği olan bireylerin iş bulması çok zor.
Kamu da zaten EKPSS şartı var oraya da bu şartlarda imkansız olduğundan bizim zihinsel yetersizliğe sahip çocuklarımızın iş ve istihdam olayı hayalden ibaret. Kaldı ki işin yasal boyutu istenilen düzeye getirilse bile pek çok kurum ceza ödemeyi tercih ederek engelli çalıştırmıyor. Yani burada yasayla yönetmelikle de bu sıkıntıları kısmen aşabiliyoruz.
Bütün mevzu her konuda olduğu gibi toplumsal duyarlılıktan geçiyor. Özellikle zihinsel yetersizliğe sahip bireyler ya ailelerinin kendi imkanlarıyla eş dost tanıdık yanında, veya STK ların ya da belediyelerin özel girişimleriyle kısmen yer bulabiliyor çalışma yaşamında.
Oysa ki Türkiye de engelli nüfusuna bakıldığında en çok zihinsel yetersizliği olan bireyleri görüyoruz, yani zihinsel yetersizliği olan grup, engelli popülasyonu içinde en yoğun olan fakat ilginçtir ki en az istihdam edilen kesimde bu grup. Bu konunun farkındalığı çok daha önemli. Hep bir yapamaz-bilemez-öğrenemez anlayışından dolayı zihinsel yetersizliğe sahip bireyleri iş hayatında göremiyoruz.
Genel durum da yeterince iç karartıcı zaten TUİK 2020 verilerine göre çalışabilen engellilerin işgücüne katılım oranı sadede % 22… Çalışabilen engellilerde işsizlik oranı % 78’demek oluyor bu. Yani çalışabilen çalışacak gözüyle bakılan, bu grupta bile istihdam meselesi çok büyük sorunken kaldı ki zihinsel yetersizliği olanlarda istihdam binde oranlarında bile değil.
İstihdam konusuna hassasiyetle yaklaşmak onlarında iş yaşamına katılmasını yürekten desteklemek fırsatlar yaratmak gerekiyor. Çalışmak insan hakkıdır, iş insanı kendinisini değerli hissettirir, var oluş amacını pekiştirir. Sosyal kabul, işe yarar olmak, sorumluluk kazanmak duygusal açıdan moral ve motivasyon kaynağıdır. Engellilerin istihdamı sadece onların sosyal hayata katılmasını değil, kendi ayakları üstünde durma kabiliyetini de geliştirir. Çalışmak, üretmek ve işgücü piyasasında yer edinmek en temel istektir.
Diğer taraftan çalışma konusunda destek gördüklerinde, çalışmaya başladıktan sonra kendilerini yeterli hissetme oranlarının arttığı, işin pozitif etkisi olduğu ve yaptıkları işte de oldukça başarılı ve mutlu oldukları işverenler tarafından da sıklıkla dile getiriliyor artık. İş hayatının yaşamlarında çok şeyi değiştirdiği, aile ve çevreleri tarafından daha fazla ilgi gördükleri, başarı duygusu ancak iş yaşamıyla tattıkları da bir gerçek.
Zihinsel yetersizliği olan bireylere hep bir ön yargı var, oysa bizim çocuklarımız basit düzey beceri gerektiren işleri hatasız, kusursuz yapabiliyor; üretim sektörünün birçok aşamasında rahatlıkla istihdam edilebilir, insan ilişkileri konusunda daha samimi, daha içten daha sevgi dolu bir grup bulamazsınız hizmet sektörünün birçok alanında da rahatlıkla çalışabilir. Sadece biraz güven ve çokça destek gerekiyor her birimizden.
2006 yılında imzaladığımız Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi ayrımcılığın ortadan kaldırılması hedefine dayanıyor. Sözleşme, engellilerin yasa önünde eşit tanınma, sağlık, rehabilitasyon, eğitim, çalışma ve istihdam, sosyal ve kültürel hayata katılım gibi haklarından yararlanabilmesi, engellilerin diğerleriyle eşit seçim yapma, bağımsız yaşayabilmelerini ve topluma katılmalarını sağlama çağrısında bulunuyor.
İyi bir şeyler var daha iyisi olsun diye daha çok mücadele gerekiyor… Hepsi bu…
Sağlıcakla…
Yorum yazarak NetGaste Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan NetGaste hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler NetGaste editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı NetGaste değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak NetGaste Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan NetGaste hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler NetGaste editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı NetGaste değil haberi geçen ajanstır.