CEREN DAMAR VAHŞETİ IŞIĞINDA HUKUK EĞİTİMİ

Bu yazıyı okurken vahşi cinayeti işleyen vatandaşın, üniversiteyi bitirdiğinde; avukat, savcı veya hakim olabileceğini zihninizden çıkarmayın !!!

2019’un ilk günlerinde yaşanan Ceren Damar vahşeti, hukuk eğitim ve öğretimindeki olumsuzlukları gözümüze sokmaktadır…

Olayı kısaca özetlersek

Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi 4. sınıf öğrencisi Hasan İsmail, sınavda kopya çekiyor…

Dikkat edin; hukuk fakültesinde, büyük bir hukuksuzluk yapıyor…

Araştırma görevlisi Ceren Damar, kopyayı yakalıyor ve hukuka uygun olarak rapor tutuyor…

Sonrasında kopya çeken öğrenci, emekli polis babasının tabancasını ve bıçak alarak Ceren Damar’ın odasını basıyor; tartışıyor, darp ediyor, bıçaklıyor ve silahla ateş ederek hunharca katlediyor…

Vahşi cinayeti işleyen Hasan İsmail’in hukuk macerası nasıl gerçekleşiyor?

2014'de Kıbrıs'ta hukuk fakültesini kazanıyor veya giriyor…

Daha sonra bir yolunu bulup, genelde yapıldığı üzere 2015 yılında yatay geçişle Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesine kaydoluyor…

Yurt dışından (Kıbrıs, Azerbeycan, Türk Cumhuriyetleri, Balkan Ülkeleri, Doğu Avrupa vb.) bu geçişlerin son yıllarda yaygınlaştığını ve tezgaha dönüştüğünü bir kenara not edelim…

Katil ifadesinde; “ben, derslerimin yoğun olması nedeniyle üniversiteye, sınavdan sınava gidiyordum” demiş…

Bu nasıl bir mantıksızlık…

Üniversiteye uğramayan bir öğrencinin nasıl dersleri yoğun olur, ben çözemedim…

Sonuçta üniversiteye sınavdan sınava giderek ve de aldığı cezalardan anlaşıldığı kadarıyla kopya çekerek 4. Sınıfa geçmiş… Az sabretse bitirecek…

Diğer önemli bir husus, haberler doğru ise Sıtkı Alp Eğitim Vakfı’na ait Çankaya Üniversitesi’nde Araştırma görevlisinin derslere giriyor olmasıdır…

Bu, özellikle özel üniversitelerde, yeterli akademik kadro bulunmayan taşra üniversitelerinde ve idari görevleri olan akademisyenlerin derslerinde en yaygın problemlerden birisidir…

Bu durum öğrenci ve akademisyen ilişkilerinde büyük çarpıklıklara neden olmaktadır…

Bu çarpıklığın örneklerine; Fox TV’de yayınlanan “Bizim Hikaye” dizisindeki asistan Rahmet ve öğrencileri arasındaki ilişkilerden ulaşılabilir…

Sonuç olarak daha önceki yazılarımda da değindiğim gibi HUKUK EĞİTİM ve ÖĞRETİMİ, ciddi, önemli ve öncelikli bir alandır…

Özel üniversitelerin Hukuk fakültesi açması engellenmelidir ve açılmış olanlar, geçişler sağlanarak kapatılmalıdır…

Hukuk fakültelerine öğrenci kabulünde, yalnızca üniversite giriş puanı esas alınmamalıdır…

Adayların uygunlukları, psikolojik ve sosyal durumları çok etkin ve objektif çalışmalarla ortaya konulmalıdır…

Adayların, hukuk fakültesine başlamadan önce en az bir yıllık oryantasyon ve baraj eğitiminden geçerli not almaları sağlanmalıdır…

Yurt dışından yatay geçişlerde ve diğer bölümlerden dikey geçişlerde çok özenli elemeler yapılmalıdır…

Yeterli akademik kadrosu olmayan üniversitelerin hukuk fakültesi açmasına izin verilmemelidir…

BUNLAR YAPILMAZ İSE NE OLUR?

Hukuka ve adalet sistemine güven çok daha aşağılara düşer…

Ceren Damar örneğindeki gibi mafyatik vahşetler yaygınlaşır…

Yetersiz kişilerden oluşan sistemin bileşenleri, farklı bağımlılıkların ve paralel yapıların, maşası ve esiri olurlar…

Parası olan aileler, çocuklarını yurtdışı ve yurtdışında oldukça ucuz olan hukuk fakültelerine kaydettirip, sonrasında çocuklarını şartlar uygunsa yüksek yargı üyesi bile yaptırabilir…

Güçlü holdingler ve aileler, sahip oldukları üniversitelerindeki hukuk fakültelerini ve mensuplarını farklı haksız çıkarlarına rahatlıkla alet edebilir…

Unutmayalım hukuk fakültesi kurmak, insan kaynağı dışında çok büyük maliyetler gerektirmiyor…

Önemli olan devletten alınan diploma ve unvan verme yetkisidir…

Üzülerek söylemeliyim ki; bilgi ve beceri kazandırmadan yalnızca BELGE verme yetkisi dağıtımı, devletimizin en cömert olduğu alanlardan birisidir…

Hiç Unutmayalım !!!

“Adalet mülkün (varlığın, yaşamın, devletin, kainatın) esasıdır”…

Adaletin olmadığı yerde; güven, huzur, mutluluk, gelişme olmaz, olamaz…

Adalet ve hukuk hepimize lazım…

Bugün olmasa bile bir gün mutlaka…

Hukuk sisteminde yaşanan sıkıntılar, bir çığ gibi büyüyerek hepimizi felakete sürükleyebilir...

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Yavuz Soydan - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak NetGaste Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan NetGaste hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler NetGaste editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı NetGaste değil haberi geçen ajanstır.