Öldükten sonra yeniden dünyaya gelmek isteyen sadece ve sadece
“Şehitlerdir” diyordu vaiz…
Ardından,
Nedenini açıklıyordu:
“Şahadet şerbeti içen Şehit,
Yeniden aynı şahadeti yaşamak için defalarca, dünyaya gelerek Şehit olmak ister.
O nedenle bu büyük makam erişilmez bir mertebededir” .
Bir kitap okuyorum,
“Kara Fatma”
İstiklal Harbi’nde cepheden cepheye koşan,
Erzurum doğumlu,
Minik boyuna rağmen,
Mangal gibi yüreği olan, bir Nene Hatun misali…
‘Kara Fatma’.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yanından bir dakika olsun ayrılmayan,
Yaşamının en güzel yıllarını cephelerde geçiren biriydi o,
‘Kara Fatma’.
Türk Kadınının cesaretini
Gösteriyordu
‘Kara Fatma’.
Vanlı olduğu söylenen bir asker eşiydi.
Savaşların ardından, önce Eskişehir’e gitmişti.
Bir müddet yaşadıktan sonra, yeniden İstanbul’a, Kasımpaşa Gül Sokak’a taşınmıştı.
Orada vakfın kendisine tahsis ettiği evde kalıyordu.
Geleni gideni eksik olmazdı.
Generaller,
Üst rütbeli subaylar…
Seveni çoktu.
Çocukların dövülmelerini istemezdi.
Bir gün mahallede komşusu olan bir kadının çocuğunu dövdüğünü görünce, bastonu ile koşarak yanına gitti,
“Hanım hanım, sakın bu çocuklara bir daha vurduğunu görmeyeyim. Biz cephede onlar için savaştık. Bu ülke onlara kalacak. Onlara merhametli yaklaş” diyerek, ne denli sevgi ve şefkat dolu olduğunu göstermişti.
O dönemde,
Devlet fakirdi.
Gazi ve şehide yardım yapılamıyordu.
Haliyle, işi, gücü, hiçbir geliri olmayan ‘Kara Fatma’ da Devletten yardım alamıyordu.
Cephelerde ömrünü geçiren,
‘Kara Fatma’ yaşlıydı, çalışacak,
Ekmeğini kazanacak durumda değildi.
Ama onurluydu,
Dilenmiyor,
Kuru ekmekle ve gelen yardımlarla yaşamını idame ettiriyordu.
Tabi o dönemde insanlar fakir, yoksul olsalar da ellerindekini paylaşmasını biliyorlardı.
Yakınları kendisine sahip çıkmamış,
Komşuları ve kendi sevenleri tarafından ihtiyaçlarını karşılıyordu.
Bir gün isyan etmedi,
Dilenmedi,
Yalana ve yanlışa tevessül etmedi.
Son günlerini Darülacezede geçiren ‘Kara Fatma’, burada,
Kimsesiz ve onurlu bir şekilde ebediyete intikal etmişti.
Cenazesine ise binlerce kişi katılmıştı.
Tarih, 03 Temmuz 1955.
Milli Mücadele Kahramanı ‘Kara Fatma’ya ve o mücadelede görev yapmış tüm şehit ve gazilere Yüce Allah’tan Rahmetler diliyoruz.
…
Şimdi neden bunu yazdım diye merak edeceksiniz.
Kıymetli dostlar;
Belki de Allah’ın lütfü.
Bir yakın dostum hediye etmişti ‘Kara Fatma’ kitabını,
Okuyunca Sakarya’da son günlerde çokça konuşulan bir konuya dikkat çekmek istedim açıkçası.
Elbette,
Tüm şehitlerimize,
Gazilerimize sonsuz saygımız var.
Allah Şehitlere Rahmet,
Gazilerimize de hayırlı ömürler versin.
Ancak,
Gazi olmadığı halde,
Gazi olmak için raporlar ve hilelere başvurarak,
Devlet’e de millete de yanlış yapan,
İnsanları kandırdığını zanneden biri var.
15 Temmuz gecesi, gazilerimizin hastanelere götürülerek,
Tedavi altına alındığını biliyoruz.
İsim isim,
Hatta ziyaretlerine giderek, geçmiş olsun dileklerinde bile bulunduk.
Ama aralarında olmayan,
İki gün sonra,
Sakarya Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi SAÜEAH’ne giderek,
17 Temmuz’da ayağından yaralandığını dile getirerek,
O ulvi unvana layık olduğunu söyleyerek rapor alan, bir zatı muhterem var.
Ki,
Bu kişinin öyle olmadığını söyleyenler var.
Ne gariptir ki,
O dönemde birlikte çalıştığı mesai arkadaşları,
Bu olayı dillerine sakız etmiş olmasına rağmen,
O, hiçbir sıkılma ve utanma duymadan bu yola başvurmak durumunda kalmıştı.
Evet dostlar;
Bir yanda,
Devletin imkânı olmadığı halde…
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ünsilah arkadaşı olan
Bir ‘Kara Fatma’,
Diğer yanda,
Devleti, milleti düşünmeden,
Her türlü atraksiyonu yapacak kadar ‘zayıf’ bir zatı muhterem var.
Karar sizlerin…
Güzel söz:
“Elde edeceğin servet,
Yitireceğin,
Şerefe değmez…!”
Hz.Ali
Yorum yazarak NetGaste Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan NetGaste hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler NetGaste editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı NetGaste değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak NetGaste Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan NetGaste hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler NetGaste editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı NetGaste değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(1)Aslı - Çok güzel.. her zamanki gibi.. kaleminize yüreğinize sağlık.. devamını iple çekiyorum
Yazılan yorumlardan NetGaste hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler NetGaste editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı NetGaste değil haberi geçen ajanstır.