15 TEMMUZ 2016, başarısız darbe girişimi ve milletin meydanları doldurmasının üzerinden 2 yıl geçti. Türk milleti, kurtuluş savaşında işgalci ve sömürgeci Batı itilaf kuvvetlerine karşı gösterdiği direnişin bir benzerini, aynı güçlerle işbirliği içinde olan Cuntacı kuvvetlere karşı o gece yeniden gerçekleştirdi.
FETÖ olarak tanımlanan ve yıllarca politik kamu desteği ve mahrem istihbarat ağlarıyla güvenlik birimleri içine sızan CIA güdümlü darbeciler fazla direniş gösteremeden derdest edildi.
Türk Milleti kanunlara ve yasal düzene sahip çıktığını gösterdi.
Türkiye 15 Temmuz 2016 gecesindeki halk direnişi ile yeni bir tarih başlattı.
Halk ilk defa tanklara, toplara ve kurşunlara direnerek demokrasi ve milli irade mücadelesi verdi. Türkiye ve dünya tarihinde benzer bir olayın örneği yoktur.
Darbeye halkın gösterdiği direnişi aslında Türkiye tarihi açısından bir devrim olarak değerlendirmek mümkündür. Çünkü kanunlara, amirlere ve yasal olarak yetkili mercilere karşı çıkan bir cuntacı grubun devleti ele geçirmesini halk engelledi ve halk iki gün boyunca meydanlara ve kamu kuruluşlarına kesinlikle hâkim oldu.
Bu millet kararlı tutumuyla 15 Temmuz'da bütün dünyaya demokrasiyi göstermiştir.
Yüzyıllar içinde etle tırnak gibi kaynaşmış olan milletimizin dünyaya takdim ettiği bu kararlı tutum her türlü takdirin üzerindedir.
Kaldığımız yerden devam ediyoruz.
***
15 Temmuz darbe gecesinin yıldönümünde, dünyanın tüm mazlumlarına umut, tüm mahrumlarına şefkat eli, tüm ezilmişlerine dert ortağı ve çare olmaya niyetli ve kararlı olan bu aziz milleti yok etmek ve bu vatanı bölüp parçalamak isteyen dâhili ve harici düşmanlara ve hainlere karşı, bütün kararlılığımızla ilan etmek istiyorum ki, ne yaparsanız yapın asla başaramayacaksınız.
Milletimizi bölemeyeceksiniz, bayrağımızı indiremeyeceksiniz, vatanımızı parçalayamayacaksınız, devletimizi yıkamayacaksınız, ezanlarımızı susturamayacaksınız, bu ülkeye asla diz çöktüremeyeceksiniz, bu halka asla boyunduruk vuramayacaksınız.
Bu kararlılıkla bir kez daha milletimizin şeref ve istiklali için cennete kanatlanan başta 15 Temmuz şehitlerimiz olmak üzere tüm şehitlerimizi rahmetle ve şükranla yâd ediyorum.
Bu şanlı direniş sürecinde gazilik mertebesine erişen kahramanlarımıza şükranlarımı sunuyorum.
Adeta Çanakkale'de olduğu gibi yedi düvele göğsünü siper ederek, bu aziz vatanı yeniden vatan kılan necip milletimizi şükranla ve saygıyla selamlıyorum.
Darbeler açısından hafızası taze olan milletimizle birlikte, ezanları susturan darbelerden, darbecileri kahreden ve darbeleri püskürten salalara bizi ulaştıran Rabbimize nihayetsiz şükürler ediyorum.
15 Temmuz Destanı yazan şehitlerimizi rahmetle anıyorum. 15 Temmuz Destanının yıldönümünde vatanımıza, milletimize, devletimize, dinimize kast eden hain terör örgütü ve işbirlikçilerini UNUTMADIK, UNUTMAYACAĞIZ ve UNUTTURMAYACAĞIZ!
Ne yaparlarsa yapsınlar, vatan aşkı ruhumuzda var.
SAYIN CUMHURBAŞKANIM VE SAYIN MİLLETVEKİLLERİM!
ŞAHSİ çağrımdır.
AB sürecini bitirecek olan idam yasasının getirilmesindeki sorumluluğu Türk Milleti Referandum ile üstlenmeye hazırdır.
Bebelerimize, kadınlarımıza ve kızlarımıza tecavüz edilip daha sonra katledilip direk diplerine gömülüp büyük Türk milletini karamsarlığa ittikten sonra AB'ye girsek ne yazar, dolar 1 TL olsa ne yazar.
Bu iş yürek ister bu yürek de büyük Türk milletinin vekillerinde de olması gerek.
Lakin asıl olan bizleriz ve talebimiz açık ve nettir.
İdam geri gelmelidir.
Hadım edeceklermiş.
Hadım edip hapishane duvarlarını mı koruyacaksınız bu şerefsizlerden?
Yoksa hadım edip sokaklarda topluma mı kazandıracaksınız bu şerefsizleri?
Yormayın bizi çıkartın kanunu getirin önümüze verelim ‘evet’ oylarını olsun bitsin bu iş.
Bu ülkenin çocukları sonsuza dek İtalyan, Alman ve İsviçre kanunlarıyla yönetilmek zorunda değildir.
Milli ve yerli deyimi yönetsel alana da uygulanmalıdır.
Demem o ki; siyasetçiler artık tribünlere oynamayı bırakıp terör ve tecavüz suçlarına idam getirmelidir.
Aksi perişanlık...
DİZLERİNİN BAĞI ÇÖZÜLDÜ
MEŞHUR bir darb-ı meseldir. Münadinin biri "Hanımdan korkanlar ayağa kalksın" diye bağırmış.
Herkes kalkmış bir kişi oturuyor.
- Sen hanımından korkmuyor musun? diye sorduklarında,
- Korkmakta ne kelime adını duyduğumda dizlerimin bağı çözüldü, kalkmak ne mümkün! demiş.
Pazartesi günü de TBMM’de aynısı oldu.
CHP'liler Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı görünce dizlerinin bağı çözüldü.
Tek bir CHP'li kendisinde ayağa kalkacak takadı bulamadı.
CHP'lilere biri söylesin, o kadar korkmalarına gerek yok. Çünkü 24 Haziran’da halkın sillesini yediler, bizde düşene vurmak yok.
Korkmasınlar!...
Yorum yazarak NetGaste Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan NetGaste hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler NetGaste editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı NetGaste değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak NetGaste Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan NetGaste hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler NetGaste editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı NetGaste değil haberi geçen ajanstır.