Rüşvet, yolsuzluk diz boyu olmuş
Bu benim ülkem mi inanmıyorum!
İş bilmeyenlerle kadrolar dolmuş
Bu bizim vatan mı inanmıyorum!
Nasıl yolsuzluk yaparım diyen
Nereden avanta kaparım diyen
Doğru yoldan nasıl saparım diyen
Bu bizim insan mı inanmıyorum!
Kundaktaki bebeğe kurşun sıkanlar
Genç, ihtiyar demeden diri yakanlar
Hiç merhamet yok kardeş, akıyor kanlar
Bunlar Müslüman mı inanmıyorum!
Başbakan keyfinde, teranesinde
Bakanlar Kumkapı meyhanesinde
Sayın başkansa nikah merasiminde
Bunlar yönetici mi inanmıyorum!
İstanbul şehrine ne haller olmuş?
İpsiz sapsız ile ortalık dolmuş
Biraz yeşillik vardı, o bile solmuş
Bu bizim İstanbul mu inanmıyorum!
Ağlarım arkadaş, nasıl ağlamam?
Olanları görüp de yürek dağlamam
Evvel iyi çalıyordu, sustu bağlamam
Bu benim sazım mı inanmıyorum!
Ne insana saygı var ne de yeşile
Gözlerimiz doldu akan yaş ile
Bu memleket böyle güzel baş ile
Yarınlara çıkar mı inanmıyorum!
Çağ atlamışız işte, yolsuzluk çağı
Söndürülmez böyle rüşvetin dağı
Kader örmüş başımıza böyle bir ağı
Bunlar namuslu mu inanmıyorum!
Namusun olsaydı istifa ederdin
Bu memleketten çeker giderdin
SHP tek başına iktidar, derdin
Bunlar akıllı mı inanmıyorum!
Usandım arkadaş, yaşanmaz artık
Bunların bildiği bir adet koltuk
Namuslu insandan ne zarar gördük?
Artık partilere inanmıyorum…