MESLEK BİRLİKLERİNDEKİ TELAŞ HAKLI MI?

Ülkemizde kendisini sivil toplum kuruluşu olarak tanımlayan ve devletten destek alan dernek şemsiyeli meslek odaları, birlikleri ve toplulukları, “milli ve yerli” tartışmaları içerisinde büyük bir telaşa kapılmıştır…

Paniğe varan telaşın ana nedeni, bu oluşumların başındaki “Türk” veya “Türkiye” ibaresinin kaldırılması değildir…

Paniğe varan telaşın ana nedeni; bu oluşumların tekel konumlarına son verilmesi ve serbest meslek icrası için zorunlu üyelik şartının kaldırılmasıdır…

Dillendirilen yasal düzenlemeler yapılır ise “Sivil toplum görünümlü, oligarşik ve tekelci bu oluşumlar”, finansman kaynaklarını ve etki alanlarını büyük ölçüde kaybedecekler…

Ortaya çıkan tablo açıkça göstermiştir ki; seçimle gelmiş olmak veya seçim yapmak, oligarşik (gurup tahakkümü) ve tekelci zorunlu dayatmaları önleyememektedir…

SEÇİM, GEREKLİ FAKAT YETERLİ DEĞİLDİR…

Bireylerin önüne; şiddete bulaşmadan (yazılı, sözlü, fiili) kendini özgürce ifade edebilen seçeneklerin de sunulması gerekmektedir…

Devletin görevi, bu özgürlük ortamını, bu ortamın güvenliğini ve sürdürülebilirliğini sağlamaktır…

Yoksa devletin görevi, gönüllülüğe dayanmayan hatta yasalarla zorunlu hale getirilmiş üyelik ve aidat sistemlerine dayalı “Sivil toplum görünümlü” oluşumları desteklemek değildir…

Yapılacak düzenlemenin yalnızca hukuk alanındaki “Türkiye Barolar Birliği” ve tıp alanındaki “Türk Tabipler Birliği” ile sınırlandırılması hakkaniyete uygun olmayacaktır…

YAPILACAK DÜZENLEME; ÖZEL DEĞİL, GENEL OLMALIDIR…

Düzenleme; Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, tüm meslek örgütleri ve diğer tüm benzer yapıları kapsamalıdır…

Aksi halde yalnızca “sağlık ve hukuk” gibi iki vazgeçilmez faaliyet ve temel ihtiyaç alanında yapılacak bir düzenleme yeni kargaşa ve çıkmazlara neden olacaktır…

Ayrıca bu oluşumların uluslararası kuruluşlarca denetimi sağlanmalıdır…

Aşağıda; 2015 yılında yazdığım “Etikrasi ve İnovasyonun Türkçesi” isimli kitaptan konuyla ilgili bölümler ve öneriler aktarılmıştır…

Bir toplumun bütün unsurlarını tanımak için sivil toplulukları incelemek yeterlidir. Sivil toplum oluşumları, milletin tam kendisi olmasa da, onun tanımlayıcı bir yansımasıdır. Farklı kültür ve etnik unsurlar, dernekler, vakıflar, meslek kuruluşları, cemaatler, partiler toplum yapısının gerçeğini gösteren unsurlardır.

STK’ların büyük çoğunluğu; bünyesinde büyük kaynaklar ve rantlar bulunduran, bunları dağıtma yetkisine sahip olan yapılar üzerinde baskı kurarak haksız çıkar ve rant elde etmek için kurulmakta veya zamanla bu yapıya dönüşmektedir.

Bu kuruluşların gelirleri, devlet tarafından oluşturulan; çoğu zaman aidat olarak isimlendirilen zorunlu rant kaynaklarından sağlanmaktadır. Bu kuruluşlar çok yönlü işlev görmektedir. Bu işlevler, görüntü olarak boşluğu doldurma, keyfi giderler (yurt dışı seyahat, tatil, eğlence, seçim giderleri vb.) için kaynak oluşturma, haksız istihdam, olması gereken yapıların önünü kesme vb. şekilde çoğaltılabilir.

Ülkemizde bunun en somut örnekleri ticaret, sanayi, meslek odaları, dernekleri, federasyonları vb. sayılabilir.

Örnek 1: Sanayi ve ticaret odaları, yıllık aidat, belge vb. işlemler karşılığında çok büyük ekonomik gelir sağlamalarına rağmen, bu gelirlerin harcandığı kalemlere ve bu kurumların ürettiği değerlere bakıldığında büyük bir hayal kırıklığı ortaya çıkmaktadır.

Bu kuruluşlar gelirlerinin büyük kısmını siyasetin, iktidarın finansmanına harcamakta ve egemen güçlerin yurt dışı seyahatlerini finanse etmektedir. Aidat ödeyen üyelerin %99’u bu kuruluşlardan hak esaslı ve faydalı bir geri dönüş alamamaktadır. Bu STK’ların yönetimleri uzun yıllar boyunca iktidara yakın kişilerin hâkimiyetinde kalmaktadır. 2015 yılında TBMM’de oda kökenli 55 milletvekilinin bulunması, bu açıdan önemli bir verdir.

Örnek 2: Mühendis odaları, modern ve medeni dünyada toplumsal faydayı esas alarak üyelerinin ve toplumun haklı çıkarlarını korumak ve geliştirmek için çaba göstermektedir. Mühendislerin bilgi, beceri ve yeterliliklerini geliştirmek için çabalar göstermektedir. Standartlar geliştirmekte, denetleme yapmakta ve toplumsal faydayı gözeterek devletin yükünü azaltmaktadır. Türkiye’de ise meslek odaları, tamamen siyasi ve verimi düşük göstermelik eylemler yapmaktadır.

Sivil toplum oluşumları için yenilikçi öneriler

Sivil toplum; birey, toplum ve devlet dengesinin oluşmasında, işlemesinde, gelişmesinde ve yenilenmesinde önemli bir unsurdur. Sivil toplum kültürünün geliştiği toplumlarda bireyler, çok daha fazla girişimci olmakta ve bireylerin özgüveni gelişmektedir. Sivil toplum oluşumlarının bağımsızlık, tarafsızlık, çoğulculuk, özgürlükçülük, şeffaflık gibi değerler açısından güçlü olduğu ülkelerde devlet rantı, ortak değerler ve kazanımlar kolayca çalınamaz, belli gruplara kaydırılamaz… STK’lar;

Yalnızca bireylerden bağış alabilir,

Zorunlu aidat alamaz,

Üye olma ve üyelikten ayrılma serbesttir; üyelik zorunlu değildir,

Yönetimler her 2 yılda bir değişir ve aynı üyeler 5 yıldan önce tekrar görev alamaz,

Siyasilerin ve diğer kamu görevlilerin harcamaları STK bütçesinden karşılanamaz,

Aidatlar üretilen hizmet ile orantılıdır. Aidatlar 6 ayda bir hizmetler esas alınarak güncellenir.

Mülk edinemez. Faiz geliri elde edemez.

Kadrolar, üretilen hizmetle orantılı olarak oluşturulur. Gerektiğinde artırılır veya azaltılır.

Gelir ve giderler, web sayfasında şeffaf olarak yayınlanır.

STK’LAR İÇİN YASALARLA TEKEL KONUM OLUŞTURULAMAZ…

STK’lar devlet veya özel sektörden ayni veya nakdi bağış alamaz. Yalnızca üyelerinden aidat alabilir. Ayrıca ürettiği hizmetlerden gelir elde edebilir.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Yavuz Soydan - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak NetGaste Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan NetGaste hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler NetGaste editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı NetGaste değil haberi geçen ajanstır.