İPEK YOLU PROJESİ ve TÜRKİYE

“Bir Kuşak Bir Yol” diğer adıyla “İpek Yolu Ekonomik Kuşağı” projesi,Çin tarafından başlatılan ve büyük ölçüde finanse edilen, Dünya dengelerini etkileyecekbüyük bir adımdır…

Orta kuşağı Çin’den başlayıp, Türkiyeüzerinden Roma’ya uzanan İpek Yolunun, 65 ülkede yaklaşık 20 trilyon dolar büyüklüğünde bir ekonomik alan oluşturması bekleniyor…

Bu projenin,Çin’in ticaret hacmini artıracağı kesindir…

Peki; Türkiye için muhtemel getirisi ve götürüsü ne olur?

Türk devleti, düşünce kuruluşları, sivil toplum kuruluşları ve özel sektörü, “Beklenti yönetimi” çalışması yapmış mıdır?

Bu yolun devreye girmesiyle ilgili “beklenti yönetiminin”tüm yönleri ile değerlendirilememesi halinde, çeşitli beklenti ve eğilimlerin dış güçlerce (Rusya, İngiltere, Çin, ABD) kullanılması kaçınılmazdır…

Beklenti yönetiminin öncelikle aşağıdaki parametreler açısından yapılması gerekir;

Politik beklentiler (Şangay benzeri bölgesel işbirliği)

Ulaşım projeleri (kara yolu, demir yolu, deniz ve hava yolu bağlantılarını içeren; altyapı, ana ulaşım yolları ve ortak standartların oluşturulması)

Ticari beklentiler (yatırım ve ticareti kolaylaştırıcı anlaşmalar)

Finansal beklentiler (projelerin finansmanı, değişim araçları, ortak para birimleri)

Bilim, teknoloji, kültür, turizm, iletişim alanındaki beklentiler…

İş gücü ve insan kaynakları alanındaki beklentiler…

Pekin, proje kapsamında 300 milyar dolardan fazla yatırım anlaşmasının yapıldığını açıkladı… Tahmini yıllık yatırım, 125 milyar dolar civarında…

Çin, bu proje için 2014 yılında İpek Yolu Ekonomik Kuşağı Fonu’nu kurdu ve bu fona 40 milyar dolar kaynak ayırdı… Projeye destek için de Kasım 2014’te 100 milyar dolar yatırımla Asya Altyapı Yatırım Bankası’nı kurdu... Türkiye, bu bankanın kurucu üyesidir...

Türkiye’nin içinde yer aldığı orta koridora yapılacak yatırımların; toplamda 8 trilyon doları ve ulaştırma alt yapısı için 40 milyar doları bulması beklenmektedir…

Ulaştırma projeleri için her yıl 750 milyon dolar harcanması planlanmıştır...

Proje kapsamında Türkiye’de de büyük alt yapı ve ulaşım projeleri başlatılmış ve önemli ölçüde tamamlanmıştır…

Marmaray, 3. Köprü ve Bakü-Tiflis-Kars demiryolu projeleri; Demir İpek Yolu’nun orta koridorunu oluşturuyor…

“Türkiye-Çin Demiryolu İşbirliği Anlaşma Tasarısı” TBMM onayından geçti…

Eylül2016’da Türkmenistan, Azerbaycan ve Türkiye arasında Aşkabat Bildirisi “OBOR”imzalandı…

Hızlı tren hattında bazı bölümler devreye alındı…

Bakü-Tiflis-KarsDemiryolu projesi tamamlandı…Uzunluğu 838 km olan bu demiryolunun, 76 kilometresi Türkiye, 259 kilometresi Gürcistan ve 503 kilometresi Azerbaycan topraklarından geçiyor.Çin'den yola çıkan yük, Kazakistan ve Türkmenistan üzerinden Hazar Denizi ile Bakü Alat Limanı'na, oradan da Gürcistan ve Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşınacak.İlk aşamada yıllık 1 milyon yolcu ve 6 buçuk milyon ton yük taşınabilecek. Taşıma kapasitesinin 2034'e kadar 3 milyon yolcu ve 17 milyon ton yüke çıkartılması planlanıyor…

Londra'dan Pekin'e demiryoluyla kesintisiz gidilecek…

Buna bağlı olarak Marmaray ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü yatırımları gerçekleştirildi…

Çin'den Avrupa'ya giden demiryollarının tamamı Rusya üzerinden geçiyor. Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu'nun devreye alınmasıyla, mesafe yaklaşık 7 bin kilometre kısaldı…

Artık Çin malları, Avrupa'ya demiryoluyla 15 günde ulaşabiliyor...

Bu gelişme küresel lojistiğe yeni bir pencere açtı…

3. Havalimanı ve Edirne-Kars Demiryolu projeleri devam etmektedir…

Dünyanın en büyük lojistik işletmelerinden birisi olan Çin’liCOSCO, Türkiye’nin en fazla konteyner transferi yapılan 3. Limanı olan Kumport’u satın aldı…

TÜRKİYE’Yİ BEKLEYEN TEHLİKELER NELERDİR?

Türkiye, en fazla ithalatı Çin’den yaparken en fazla ihracatı Avrupa Birliğine yapıyor… İpek yolu, Çin’den mal alımını daha da artırırken, AB’ye mal satışımızı azaltacaktır…

Türkiye’nin özellikle tekstil ve otomotiv yan sanayi alanında, Avrupa pazarlarındaki en önemli avantajı, siparişlerin teslim süresindeki kısa sürelerdir…

Çin, yeni güzergah ile bu avantajımızı büyük ölçüde ortadan kaldıracaktır…

Türkiye, Avrupa pazarlarını kaybedebilir…

Türkiye, ucuz Çin ve Uzakdoğu mallarının pazara hızlı ulaşımı sonucunda yalnızca transit geçiş ücretleri ile yetinmek zorunda kalabilir…

Türkiye’nin Çin’e 2 milyar dolar ihracatı, buna karşı yaklaşık 20 milyar dolar ithalatı var… Açık 10 kat… Bu açık çok daha fazla artabilir…

Türkiye’de yaşanacak ekonomik krizler sonucunda yerli turistik tesisler, devlet destekli Çin ve Rus şirketlerinin eline geçerse, Çin ve Rus istilası sonucunda bırakın zengin Avrupalı turistlerin ülkemize gelmesini yerli turistlerin dahi sahillere girişi zorlaşabilir…

ABD’nin kaya gazı kaynakları dolayısı ile bölgemize ilgisi azalacaktır… Bunun sonucunda Türkiye’ye verdiği teknoloji desteğinin azalması beklenebilir…

Avrupa’nın Türkiye’yi yalnızca transit mallar için geçiş güzergahı olarak görmesi ve İngiltere Brexit (Britanya’nın Çıkışı) benzeri Avrupa Birliğinden tamamen dışlaması…

Ülkemizde gurur duyulan büyük ulaştırma projelerin önemli bir kısmı,“Bir Kuşak Bir Yol” projesi kapsamında ve Çin desteği ile yürütmektedir…

Çin, üretime dayalı büyük bir finansal güce ve birikime sahiptir…

Türkiye’de iktidar olmak isteyenler, bu projeye bir şekilde destek vermek zorunda kalacaktır…

BEKLENTİLERİN ve RİSKLERİN ANALİZİ ŞARTTIR…

KİM YAPACAKSA…

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Yavuz Soydan - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak NetGaste Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan NetGaste hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler NetGaste editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı NetGaste değil haberi geçen ajanstır.