EN SONUNDA…

İki gündür kafatasımın altında kor ateş konmuşçasına bir yanma hissediyorum. Müthişte bir ağrı oluşuyor. Ağrı kesici aldığımda bir müddet sonra geçiyor.

Korkum odur ki! En sonunda yatağımda veya bir hastanenin yoğun bakımında uyuz bir it gibi ölüp gideceğim.

Ruh bedende iken canlı görülen tenim, ölümüm sonrası leş olup, bir çukura bırakılacak.

Böylesi bir ölüm beni korkutuyor, yaş ilerledikçe daha bir endişeye kapılıyorum. Dünyanın bin bir meşakkati içerisinde etrafımda mutlu olan kimseyi görmedim. Hepimiz bir meçhule doğru yuvarlanıp gidiyoruz.

-“Başkasının şehit olmuş çocukları üzerinden ahkâm kesmek istemiyorum. Arzum odur ki! Zaten Jandarmanın içerisinde yirmi dört yıldır âcizane görev yapıyorum. Görev yerimi Afrin yazsınlar nasipte şehadet veya gazilik varsa ben de oradaki kahramanların yanında vatanımın hizmetinde olayım.”

Daha dün Urfa’da servis minibüsü kamyona arkadan çarparak on bir vatandaşımızı kaybettik. Tuik verilerine göre ortalama her gün on vatandaşımız trafik kazalarında ölüyor.

Sağlık Bakanı açıkladı, Türkiye’de her yıl 100 bin vatan evladı sigaraya bağlı hastalıklar sebebi ile hayatını kaybediyor. Yani ortalama günde üç yüz kişinin bu sebep ile hayatları nihayete eriyor.

Ülkemizde ortalama bir kişi de her gün maganda kurşununa hedef olup yaşamını yitiriyor.

Kimse farkında bile değilböylesi amaçsız bir şekilde sona eren hayatlardan.

-“Konu kutsal vatan topraklarının müdafaası için şehit düşenler olunca ortalık feryadı figan edenlerden geçilmiyor.”

Ateş düştüğü yeri yakar bilirim, onların zaten sesi de çıkmıyor. ‘Vatanımız için bin can feda diyorlar’ bahsettiğim kişiler şehitler üzerinden siyasi söylem geliştirenler.

-“Vallahide, Billahide, Tallahide ben o şehit olanları gıpta ederek izliyorum. Hariçten gazel okumak gibi bir niyetim yok, Mehmetçiğimin yanında o topraklarda olup, cephede olmamış olsa bile geri hizmette onların yanında olmayı tüm bedenim ve kalbimle istiyorum.”

Niye cephede değil diye sorarsanız, korkum ‘onlara ayak bağı olmak.’ Yoksa bu aciz bedenimden endişe ettiğim falan yok.

Niye istemeyim ki? Coniler on binlerce kilometre uzaktan gelmiş, sınırlarıma yerleşmişken, onların kat ettiği yola bakarak bir adım ötemize geçmeyi istemek çokta kahramanlık sayılmaz.

-“Artık bu sefer (Zeytin Dalı Harekâtı) bizim için zorunluluk olmuştur.”

Bir mesai arkadaşım vardı. İşlerin yoğunluğu, yılların vermiş olduğu yorgunluk sebebi ile emekli olmaya karar verdi. Onu ikna etmeye çok gayret etmiş olmama rağmen başaramadım. Afrin harekâtı başladığında söylediği şu cümle Türk’ün vatan savunması karşısındaki tutumunu en güzel sergileyen cümleydi.

-“Bugün beni Afrin’e göndersinler, Allah’a yemin olsun ki! Emeklilik isteğimden vaz geçerim.”

Artık eskisi gibi koşamıyor, gözlerim de iyi görmüyor. Ne var ki! Yüreğim yirmi yaşında askere giderken hangi coşkuyu taşıyorsa, şimdi de aynı coşkuyu taşıyor. Bu sebeple arkadaşımın samimiyetinden zerre şüphe etmiyorum.

-“Müminlerden öyle adamlar vardır ki, Allah’a verdikleri söze sadık kaldılar. İçlerinden bir kısmı verdikleri sözü yerine getirmiştir (Şehit olmuştur). Bir kısmı da (şehit olmayı) beklemektedir. Verdikleri sözü asla değiştirmemişlerdir.” Ahzab Süresi 23

Bize şah damarımızdan daha yakın olan rabbimiz niyetimizi tabi ki en iyi bilendir.

Birkaç gündür ülkemizde ki Suriyeli mültecilerin, kendi topraklarını savunmak için talepte bulunduklarını ve bu husus ta Türk yetkililerden izin almak için kuyruk oluşturduğunu memnuniyetle müşahede ettim.

Lütfen!

Evleri başlarına yıkılmış bu insanlar hakkında ölçülü konuşalım. Birçokları ile konuşma fırsatım oldu. En az bizler kadar onlarda Mehmetçiğimiz ve Özgür Suriye Ordusunun yanında savaşmak için can atıyor.

Eğer ailelerinin barınacakları bir yuva bulacaklarını bilmiş olsalar, bir gün dahi ülkemizde kalmayıp geri döneceklerini haykırıyorlar. Ne var ki! Ne başlarını sokacak bir evleri, ne tüten bir ocakları, yanan bir lambaları, akan suları kalmamış. Evleri bombalar altında yerle bir edilmiş. Altyapıları tamamen çökmüş.

O insanlara gidin derken, nereye gideceklerini gözümüzün önüne getirip öyle konuşalım.

-“Zımnen bile olsa üçüncü dünya savaşına giden yolun ayak sesleri duyuluyor.”

Bir kez daha şehit olan güvenlik güçlerimize Allah’tan rahmet, yaralı gazilerimize acil şifalar diliyorum.

Ulusumuzun başı sağolsun…

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Bayram Akyüz - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak NetGaste Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan NetGaste hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler NetGaste editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı NetGaste değil haberi geçen ajanstır.