Amaçları ölen yavru köpek değildi!

RAMAZAN Bayramı arifesinde Sapanca ‘da yaşanan, hepimizin içinin cız ettiği yavru köpeğin karıştığı kaza olayı, günlerdir hem ana haber bültenlerinde hemde sosyal medyada konuşuldu.

Bayramın 2’nci günü atv ve ahaber kanalından Hakan Süer kardeşim beni arayarak biranda ülke gündemine oturan olayla ilgili ilçemize geleceğini ve yardımımı istediğini söyledi...

Akabinde görgü tanıkları, ilk müdahaleyi yapan veteriner Onur Çakmak ve Belediye Başkanı Aydın Yılmazer ile olayın yaşandığı Şahintepesi’ne çıktık.

Anlatılanlar, tatbikatlar ve görgü şahitlerinin ifadeleri olayın bir ‘Vahşet’ten ziyade kaza olduğunu göstermekteydi.

Oysa, kısa sürede ülke gündemine oturan bu olay ‘Sapanca’da vahşet’ başlıklarıyla hem sosyal medyada, hemde basın yayın kuruluşlarında yer bulmuştu.

Bununla yetinmeyenler 2016 yılında Arap haber sitelerinin birinde yayınlanmış çocukların yavru bir köpeğe yaptığı işkence görüntülerini ‘Sapanca’da Suriyeli çocuklar yavru köpeğe işkence yaparak patilerini kesti’ yorumlarıyla kısa sürede sosyal medyaya servis ederek Sapanca’ya karşı büyük bir karalama operasyonuna girdi.

Her kafadan bir ses!.. Hem de öyle böyle değil gözüyle görmüş, olayın an ve an içerisindeymiş gibi Sapanca ve Sapancalılar’a karşı atıp tutmalar.

Siyaseti elim kazanın içerisine dahil edenler, siyasileri suçlayanlar, belediye başkanına suçluymuş gibi davrananlar…

***

Bütün bu olumsuz gelişmelere, haksız yorumlara ve karalamalara sessiz kalamazdık.

Hem bir Sapancalı, hem de bir gazeteci olarak “el infas yavv” diyerek gazetemizin sitesinden haberi okuyucularımıza duyurup, sosyal medya üzerinden de paylaştık.

Biranda hedef tahtasına oturtulduk!

Haber yaptık suç oldu, yapmadık suç oldu!

Gerçekleri yazdık taraf tutuyor olduk. Eğer bir can söz konusu ise sonuna kadar sizinleyim. Ancak bir art niyet aranıyorsa dönün kendinize bakın derim.

Ayıp yahu….

Ölmüş bir yavru hayvanı bile kendi egonuza alet ettiniz. Hırslandınız mangalda kül bırakmadınız.

Bravo size..

Nedense bunları yaparken sadece Sapanca ağzınızda idi. Sapancalılar’ı neredeyse cani ilan ettiniz. İpe sapa gelmez bir sürü yorumlar salladınız.

Yorumların tamamını toparlayınca gerçekler su yüzüne çıktı.

Zamanında yaptığınız ‘Gezi Olayları’ şimşek gibi çaktı aklımızda. Orada amaç ağaç olmadığı gibi, buradaki amaçta ölen yavru köpek değildi.

Sadece yavru köpeğin gerçeği ortaya çıkmadı. Sizlerin de nasıl bir algı operasyonu yaptığınız, olayları kendi lehinize çevirmeye çalıştığınız anlaşıldı.

***

Sapanca’daki yavru köpeğin ölümünün ardından bir gün geçmişti ki, haber kanallarına İstanbul’dan bir görüntü düştü!

Hadi faili belli olan bir vahşet var ortada! CHP’li Kadıköy’de yağmurdan kaçıp apartman girişine sığınan köpeğe tekme tokat saldıran o insan müsveddesi...

Ne oldu sustunuz değil mi?

FİLLER TEPİŞİR, ÇİMENLER EZİLİR

HERKES siyaset yapabilir, siyaset hakkında fikir beyan edebilir veya tartışabilir.Fakat siyaseti tartışırken kullanılan üslup önemlidir. Çünkü siyaset; dostların, arkadaşların arasını açabilen bir mecradır.Herkes siyasetle ilgilenebilir, bir ideolojiye sahip olabilir. Bunun doğası gereği de o ideolojiyi savunur.Herkesin siyasi olarak yakın olduğu bir görüş var. Herkesin kazanmasını istediği veya desteklediği parti veya kişi farklı…Siyasi konuşmaların geçtiği tartışmalarda dikkatimi çeken konu insanların gergin olması ve birbirlerini kıracak şekilde tartışma içine girmeleri. Bu da beni kendi adıma tedirgin ediyor.Yaşadığımız çevrelerde çoğumuz birbirimizi tanıyor, özel günlerimizde (cenaze, düğün vb.) birbirimize destek oluyoruz.Hepimizin bir siyasi görüşü elbette var; ama siyasi tartışmalar sırasında birbirimizi kırmamız ileride tamir edilemeyecek yaralar açabilir. Bu konuda sizlerden ricam görüşlerini savunduğumuz siyasi oluşumları destekleyici konuşmalar yaparken veya tartışmalar yaparken birbirimize karşı saygı çerçevesinde kalmak. Saygımızı kaybettiğimiz anda birbirimizden kopar gerçekten ihtiyaç duyduğumuz zaman birbirimizin yanında olamayız.Bir seçim hevesi uğruna yarın birbirimizin yüzüne bakamayacak veya baktığımızda yüzümüz kızaracak bir hal olmamasına dikkat edelim.Unutmayın seçimler biter biz yine baş başa kalırız.Geçmişe baktığımızda bu dünyadan ne insanlar, ne siyasetçiler gelip geçti, hiç bir şeyin baki olmadığı gibi, siyaset de baki değil ve sonu vardır ve de hesabi vardır.Her ne kadar ayrı fikirlerde olsak da, bu fikirler bizim zenginliğimizdir.Çünkü biz, birlikte Türkiye’yiz.Çünkü biz, birlikte yıkılmayız.Çünkü biz, “BİZ” olursak ayaktayız.Bu yüzden şunu hiçbir zaman unutmamalı: “Her zaman filler tepişir, çimenler ezilir”

HALKIN HAK VE HUKUKUNU GÖZETMEK

KENDİNİ yönetemeyen insanlar siyasete girdiklerinde veya siyaset yaptıklarında çok ciddi sıkıntılar yaratırlar.

Haksız eleştiri, fikir ve bilgi sahibi olmadan yorum yapmak ortamı gerer ve kendi görüşünde olmayan insanlarla sürtüşmeye başlarlar. Kendini yönetemeyen insan tartışamaz, eleştiri yapamaz ve eleştiriyi direkt tehdit olarak görür. Bu nedenle insanların kişilik özellikleri siyaseti olumlu veya olumsuz etkileyen en önemli unsurdur.

Siyasetin bu kadar konuşuluyor olmasındaki en büyük sebeplerden biri de bir para kazanma ve büyük bir gücün yanında olup itibar görme mantığından kaynaklanıyor.

İş bulamayan insanlar bir partiye kaydolup tutunacak bir dal arıyor ve siyaset yapmayı bilmeden, fikir sahibi olmadan bu işin içine bilinçsiz bir şekilde girebiliyorlar.

Siyaset, halkın hak ve hukuklarını gözetmek, sosyal yaşamalarını istenen seviyeye getirmek için yapılır. Etrafımıza baktığımızda bu değerlerden haberi olmayan çok büyük bir kitlenin siyaset yapmaya çalıştığını ve bunu yaparken tüm değerlerimizi ayaklar altına aldıklarını üzülerek izlemekteyiz.

Siyaseti para kazanma, güç gösterme ve itibar kazanma aracı olarak görülme algısı değişmediği sürece vatandaş olarak bizler ve ülkemiz çok ciddi zararlar görür.

Bu nedenle kişilik eşittir siyasettir.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Hamdi Yuluğ - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak NetGaste Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan NetGaste hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler NetGaste editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı NetGaste değil haberi geçen ajanstır.

01

okan ayık - ADA TRENİMİZİ şehir merkezinden kovan, 130 yıllık büyük ulaşım hizmetinden bizi mahrum eden, Yenikent'i ilçe yapmayan, belediyelerinde lüks ve israfa engel olmayan, 15 Yıldır Sakarya'ya tek fabrika açmayan, şeker fabrikalarını ve devletin tüm varlığını satan, 450 milyar dolar dış borç yapan, sıfır sorunu hep sorun yapan, zinayı, domuz etini, eşcinselliği serbes bırakan, idamı kaldıran, Irak, Suriye, Mısır, Libya, Yemen ve filistin de hiç bir şey yapmayıp, oyuna alet olan, tarımı, hayvancılığı bitiren, samanı bile ithal eden bir yönetime oy vermeyeceğiz.

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 21 Haziran 09:24